Günümüzde popüler olarak tercih edilen egzersiz çeşitlerinden birisi olan pilates, bireylerin vücut esnekliklerini arttırmak amacıyla uygulanmaktadır. Ayrıca bir spor çeşidi olarak da sayabileceğimiz pilates sayesinde vücut sağlığı kolay bir şekilde sağlanabilmektedir. Pilates metodu hareketi ana merkez yani lumbopelvik bölge stabilitesinin sağlanmasının önemini vurgulayan zihin ve beden merkezleme tekniğidir. Harekete konsantre olma, nefes kontrolü ve hareketin akıcılığı ile egzersizin anormal hareket paternini değiştirerek ve bunu günlük yaşam aktivitelerine taşıyarak etkisini artırabiliriz. Pilates hareketleri kuvvet mobilite ve germe egzersizlerinin kombinasyonudur. Egzersizlerin esası lumbopelvik bölgenin stabilizesini devam ettirilmesidir. Yaralanmalar vücuttaki dengesizlik ve alışılmış hareket kalıplarından dolayı meydana gelmektedir. Bir kişide kuvvetsizlik veya bozulmuş bir bölge var ise fonksiyonel hareketi ortaya çıkarmak için kişinin bunu aşırı kompanse ettiği veya diğer bölgeleri aşırı geliştirdiği gözlemlenmiştir. Bu mevcut olan hizalanmadaki bozukluğu düzeltmesi ve yeniden oluşmasını engellemek için vücudun yeniden eğitilmesi gerekmektedir. Bu inanç bugün fizyoterapide kas dengesizliği teorisi ile uyuşmaktadır. Fizyoterapi vücut hizalanmasındaki dengenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Birçok fizyoterapi yaklaşımı lumbal omurgadaki kas dengesizliğini ve periferal eklemleri düzeltmeye çalışmaktadır. Birçok teknik bu geniş popülasyonu tedavi etmek için mevcut bulunmaktadır. Pilates bunlardan biri olup, fonksiyonel ilerleme ve dinamik tedavi yöntemi olarak büyük bir potansiyele sahip olan tedavi yaklaşımıdır.